NE ARAMAK İSTEMİŞTİNİZ?

23 Şubat 2017 Perşembe

Kemal Paşalı Fincan Tatlısı Tarifi

Malzemeler:




Muhallebi için;
  • 7 su bardağı süt
  • 1 su bardağı + 2 yemek kaşığı un
  • 7 yemek kaşığı şeker
  • 2 paket vanilya
  • 1 yemek kaşığı tereyağ
  • 1 paket kemal paşa tatlısı, üzerinde yazan ölçüye göre su ve şeker
Üzeri için:
  • 1 su bardağı kadar hindistan cevizi ve toz fıstık Yaklaşık bu ölçüden 10 ortaboy fincan çıkıyor

 Hazırlanışı:


  1. Hem şerbetli hemde sütlü tatlı isteyenlere ikisi bir lezzet lokum kıvamında enfes bir tarif bayılacaksınız  isteyen küçük kahve fincanların da yapabilir o zaman daha çok çıkar.
  2. Kemal paşa tatlısını paketin üzerinde yazan ölçülere göre pişirin.
  3. Muhallebi malzemelerini ( vanilya ve tereyağ hariç) tencereye alıp karıştırarak pişirelim.
  4. Pişen muhallebiye tereyağ ve vanilyayı atıp ocaktan indirin ve iyice karıştırın.
  5. Şimdi elimizde bulunan nescafe fincanlarını çeşmede suyla ıslatalım.
  6. İçinde 1 çay kaşığı kadar su bırakırsanız tatlınız çok daha kolay çıkacaktır.
  7. Islatmış olduğumuz fincanlarımızın tabanına kepçe veya kaşık yardımıyla yaklaşık 1 kepçe muhallebiden dökelim ve 1 tane kemal paşa tatlısından üzerine koyalım.
  8. Üzerini kapatacak kadar bir 1 kepçe daha muhallebi dökelim ve Ve artık fincanımızı dolduracak kadar muhallebiden dökelim.

  9. Bu şekilde doldurduğumuz fincanlar bir miktar ılıyınca buzdolabına kaldırıp 1-2 saat soğuyup dinlenmesini bekleyelim.
  10. Geniş bir tabağın içerisine hindistan cevizini dökelim.
  11. Soğuyan tatlılarımızı önce kenarlardan biraz hava aldırarak hindistan cevizi bulunan tabağa ters çevirelim ve tatlımzı fincandan çıkaralım.
  12. Çıkan tatlımızı hindistan cevizine veya toz fıstığa bulayıp servis tabağına alalım.

Karadeniz Muhlaması (Kuymak) Tarifi


 



 



Malzemeler



  • 2 Yemek Kaşığı Mısır Unu
  • 2 Yemek Kaşığı Tereyağı
  • 1 Su Bardağı Su
  • Eriyen Peynir Türü
  • Tuz
  •  

    Hazırlanış Aşamaları

  • Kuymak hazırlanırken öncelikle tereyağını bir tavaya alıyoruz. Ancak hazırlanacak kuymağın lezzeti kullanılan tereyağı ile yakından alakalı olduğundan, bu tarifte mümkünse Karadeniz tereyağı kullanmak gerekiyor.
  • Tereyağı eriyince üstüne mısır unu ekleyip kısık ateşte sürekli karıştırarak kavurmaya başlıyoruz. İrmik biraz kavrulduktan sonra üzerine su ve tuz ekleyip iyice karıştırıyoruz.
  • Kuymak içerisinde pütür kalmaması için bu aşamada çok iyi bir şekilde karıştırmak gerekiyor. Karıştırdıktan sonra kapağı kapatıp birkaç dakika da bir kontrol ederek pişiriyoruz.
  • Mısır unu kavrulurken suyunu çektikten sonra puding kıvamına geliyor ve tam da bu kıvamda iken peynirler hazırlanıp kuymak üzerine yayılıyor. Kuymakta kaşar rendesi kullanabilmekte mümkün olabiliyor.
  • Daha sonra kuymağı kısık ateşte peynirler eriyene kadar karıştırmadan pişiriliyor. Bu aşamadan sonra ise kuymak ocaktan alınıp hafifçe karıştırılarak servis ediliyor.
  • Karadeniz’e özgü bu lezzet, o yörenin halkı tarafından çok beğenilse de daha önce hiç tatmamış kişiler için oldukça tuhaf bir lezzet olarak görülüyor.

  •  
  • brokoli çorbası tarifi

    Brokoli çorbası malzemeleri:
    500 gram brokoli
    1 tane havuç
    1 tane patates
    2 bardak süt
    1 tane soğan
    2 kaşık süt kreması
    2 kaşık tereyağı
    Tuz
    Karabiber
    1 kaşık un

    Brokoli çorbası yapılışı:
    Brokoliyi yıkayın, patatesi küp küp doğrayın,havucu halka halka dilimleyin ve soğanı doğrayın. Hepsini bir tencerede karıştırın, üzerine geçecek kadar su ilave edin ve sebzeleri yumuşayana kadar haşlayın.
    Diğer bir tencerede tereyağını eritin ve elediğiniz unu ekleyerek kavurun. Yavaş yavaş sütü ilave ederek beşamel sosu pişirin. Sebzeleri beşamel sosun üzerine ilave ederek haşlama suyunun da yarısı kadarını tencereye alarak blender ile ezin. Tuz ve karabiberi ekleyerek kaynatın. Son olarak brokoli çorbasının kremasını ilave edip, kaynatın ve çorbanız hazır. 


    Öğlen yemeği için tavsiye menü ; brokoli çorbası , karadeniz muhlaması , fincan tatlısı ve TARİFLER BİRAZDAN ...

    22 Şubat 2017 Çarşamba

    sütü balla içenler aşırı sanşlı çünkü yararları saymakla bitmez
    güzel bir sabaha süt ile başlamak ne güzel

    Gaziantep Baklavası Tarifi (Kare Baklava)

    Malzemeler


  • 1 Kg Baklavalık Has Buğday Unu
  • 3 Adet Orta Boy Yumurta
  • 1 Kg Tereyağı
  • 500 Gram Antep Fıstığı Içi
  • 500 Gram Süt
  • 750 Gram Toz şeker
  • 1 çay Kaşığı Tuz
  • 50 Gram Nişasta
  • Su ( yeteri kadar )

  • Hazırlanış Aşamaları


    Meksika pilavı tarifi

    Malzemeler

    1 bardak yasmin pirinci 
    2 bardak tavuk suyu
    5 yemek kaşığı domates püresi 
    2 yemek kaşığı tereyağı
    1 küçük boy küçük küpler halinde soğan
    1 diş dövülmüş sarımsak
    3 adet ince doğranmış acı yeşil biber
    1 tutam tuz,
    1 tutam karabiber
    1 tutam kırmızı toz biber
    Kıyılmış maydanoz

    Nasıl yapılır

    Soğan ve sarımsakları tereyağı ile kavurun.
    Ayıklanmış ve yıkanmış pirinçleri soğanın üzerine ekleyerek kavurmaya devam edin.
    Pirinçlerin rengi berraklaşınca içine domates püresi ve acı biberleri ekleyin ve karıştırın.
    Tuz, karabiber, kırmızı toz biberi ekleyin.
    Kavrulan pirinçlerin üzerine tavuk suyunu ekleyip kaynatın.
    Pirinçler suyunu çekince ocaktan alın ve demlenmeye bırakın.
    Servis yaparken üzerine kıyılmış maydanoz ve yeşil limon ekleyin.

    Bal Kabağı Çorbası Tarifi

    Malzemeler:

    • 250g. bal kabağı
    • 1 adet havuç
    • 1 adet patates
    • 1 adet soğan
    • 2 yemek kaşığı tereyağı
    • 1 yemek kaşığı un
    • 5 su bardağı et suyu/su
    • Krema (yarım paket)
    • Muskat
    • Tuz
    • Karabiber

    Hazırlanışı:

    Küp küp doğradığınız soğan, patates, havucu tereyağında birkaç dakika kavurun. Bal kabağını ekleyip birkaç dakika daha kavurun. Et suyunun tamamını ekleyip tüm malzemeler yumuşayıncaya kadar pişirin. Pişen çorbayı pürüzsüz bir kıvam elde edene kadar blenderdan geçirin.
    Çorbadan 1 kase alıp içine kremayı ekleyin ve iyice çırpın.
    Ardından krema eklediğiniz kaseyi tencerenin içine döküp; tuz, karabiber ve rendelediğiniz küçük bir muskatın 1/3’ini ekleyip kaynatın.
    Üzerine bir miktar krema ve kereviz yaprağı ile servis edebilirsiniz.

                                                            AFİYET OLSUN

    Osmanlı’da Sofranın Sultanı: Baklava

    Baklava ile ilgili araştırma yaptığınızda, karşınıza sadece Türkler değil, Orta Doğu, Doğu Akdeniz ve Balkanlar’ın neredeyse bütün kavimleri çıkar. Yunanlılar, Bulgarlar, Ermeniler, Yahudiler ve Araplar baklavayı kendi geleneksel tatlıları olarak takdim ederler. Orta Doğu, Doğu Akdeniz ve Balkanlar’ın bir zamanlar Osmanlı coğrafyasını teşkil ettiği düşünülünce, baklavanın bir Osmanlı tatlısı olarak nitelenmesi da düşünülebilir. Baklavanın kökeni ister antik Yunan’da, ister Bizans’ta, ister Türkler veya Arapların göçebelik dönemi geleneklerinde olsun, günümüzdeki klasik baklava diye tanımlanabilecek gösterişli ve incelikli şeklini Osmanlı döneminde aldığını kabul etmek gerek.


    Osmanlı’da Baklava
    Baklavayla ilgili en eski Osmanlı kaydı, Fatih dönemine ait Topkapı Sarayı mutfak defterlerindedir. Bu kayda göre, hicrî 878 yılı (1473) şaban ayında Saray’da pişirilmiş. 17. yüzyılın ortalarında, İstanbul’dan çok uzakta, Bitlis Beyi’nin konağına konuk olan Evliya Çelebi, baklava yediğini yazar. Sultan 3. Ahmet’in dört oğluna 1720 yılında yapılan görkemli sünnet düğününü anlatan Vehbi’nin “Surnâme”sinde, bütün konuklara da ikram edildiği yazılı.
    Bunlar gibi kayıtlardan, Osmanlı İmparatorluğu’nun hemen her yöresinde bilinen baklavanın, daha çok Saray’da, konaklarda, ziyafetlerde, şenliklerde tüketildiği anlaşılıyor.
    Zor beğenen servet ve mevki sahiplerini hoşnut etme çabasının, baklavayı basit bir hamur işi olmaktan çıkarıp ustalık gerektiren incelikli bir mutfak ürünü haline getirdiği söylenebilir.
    Bamberg Üniversitesi’nden Bert Fragner gibi bazı araştırmacılar, Osmanlı İmparatorluğu’nda yeme içme eğilimlerinin, İstanbul sosyetesinin damak zevkine ve tercihlerine göre biçimlendiğini kaydederler.
    Saray’da ve konaklarda, baklava yapımında usta olan aşçıların tercih edildiği ve baklava yufkasının çok ince açılmış olmasına önem verildiği biliniyor. İşe alınacak aşçıya, sınama olarak, pilavın yanı sıra bu lezzet de yaptırılırmış. Aşçının usta olanı, hamuru kesişinden anlaşılırmış. Kesilen pazılar açıldığında, hem çok ince hem de tepsinin içini tam kaplayacak boyutlarda olursa, aşçının ustalığı kabul edilirmiş. Burhan Oğuz’un Türkiye halkının kültür kökenleri ile ilgili kitabında anlattığına göre, eski İstanbul konaklarında yapılan baklavalarda aşçının bir tepsiye en az yüz kat yufka sığdırması istenirmiş. Bu kadar ince yufka açabilen bir aşçı bulundurmanın övünç kaynağı olduğu da, yine Burhan Oğuz’un anlattıklarından anlaşılıyor. Baklava tepsisi fırına girmeden önce konak sahibinin huzuruna getirilirmiş; o da, bir Hamid altınını yarım metre kadar yükseklikten dik olarak baklavanın üzerine bırakırmış. Altın yufka katlarını delip tepsinin dibine değerse, aşçı başarılı sayılırmış. Tepsi içindeki altın da bahşiş olarak aşçıya gidermiş. Eğer, altın yufka katları arasında kalırsa, baklava tepsisi mutfağa geri gönderilirmiş. Bu gösteri konukların huzurunda yapılır da başarısız olursa, ev sahibi kendisini rezil olmuş sayarmış.
    Baklavacılığın, aşçılıktan ayrı bir zanaat olarak gelişmesini de, zengin mutfaklarındaki bu önemine bağlamak yanlış olmaz. 19. yüzyılda loncada örgütlenmiş Sakızlı ustaların, İstanbul’daki konaklara yukfa açmak için çağrıldığını Sula Bozis yazar.
    Baklava alayı
    En maharetli ustalarının Saray’da bulunduğuna kuşku yok. Saray’da baklavanın önemi, konaklardaki gibi sadece zenginlik ve ince zevk alâmeti sayılmasından değil, aynı zamanda devlet törelerine girmiş olmasındandı. 17. yüzyılın sonlarında veya 18. yüzyılın başlarında ortaya çıkmış olan baklava alayı geleneği, bunun en belirgin örneğidir. Ramazan ayının ortasında, padişahın askere iltifatı olarak, Saray’dan Yeniçeri Ocağı’na baklava giderdi. Her on askere bir sini baklava hazırlanır ve Saray mutfağı önünde dizilirdi. Silahtar Ağa, bir numaralı yeniçeri olan padişah adına ilk siniyi teslim aldıktan sonra, diğer sinilerin her birini ikişer asker nizamî olarak yüklenirdi. Her bölüğün âmirleri önde, baklava sinilerini taşıyanlar arkada, açılan kapılardan dışarı çıkarak kışlalara doğru yürüyüşe geçerlerdi. İstanbul halkı, baklava alayını seyretmek için sokaklara dökülür, padişaha ve askere sevgi gösterilerinde bulunurdu. Baklavayı Osmanlı saltanatının bir sembolü haline getiren bu gelenek, Yeniçeri Ocağı ile birlikte tarihe karıştı. En son alay, Yeniçeri Ocağı’nın kaldırılmasından iki ay önce yapılmıştı.
    Osmanlı İmparatorluğu’nda bir devlet törenine adını vermiş olan baklavanın, kökeni hangi etnik topluluğun geleneksel mutfak kültüründe olursa olsun, Osmanlı kültürüne ait sayılması, bir hakkın teslimi olur.
    Yemeğiniz mi yandı ? yemek yapmaya üşeniyor musun? kolay yolu var gir yemeksepeti.com gir hertürlü sipariş ver

    Keşkül-ü Fukara

     Malzemeler:



    • 1 lt süt
    • 1 su bardağından biraz eksik şeker
    • 4 yemek kaşığı pirinç unu
    • 1 yemek kaşığı mısır nişastası
    • 1 çay bardağı toz fıstık
    • 1 çay bardağı iri kıyılmış badem
    • 1 çay bardağı iri kıyılmış fındık
    Üzeri için;
    • toz fıstık, badem

     Hazırlanışı:


    1. Öncelikle süt şeker pirinç unu ve nişastayı karıştırıp ocağa alalım.
    2. Karıştıra karıştıra kıvamlanıncaya kadar pişirelim, göz göz olmaya başlayınca, fıstık, fındık ve bademi ekleyelim.
    3. Bi kaç dakika yine pişirerek fıstığın rengini dağıtmasını bekleyelim.
    4. Ocaktan alıp ilk sıcaklığı çıkınca kaselere pay edelim.
    5. Badem ve fıstıkla süsleyip dolapta soğuttuktan sonra servis yapalım.
    6. Şeker miktarını çok şekerli seviyorsanız arttırabilirsiniz, ayrıca ben çok katı kıvamda değil soğuduktan sonra da hafif kaşıktan akan bi kıvam seviyorum yine arttırmak isterseniz pirinç ununu 5-6 kaşığa çıkarabilirsiniz.

    Kıymalı Karnabahar Tarifi

    Kıymalı Karnabahar Tarifi İçin Malzemeler

    • 1 adet orta boy karnabahar,
    • Karnabahar haşlamak için su.
    Kıymalı Harcı İçin:
    • 200 gr dana kıyma,
    • 2 adet orta boy kuru soğan,
    • 1 adet küçük boy havuç,
    • 1 adet küçük boy kırmızı kapya biber,
    • 2 yemek kaşığı sıvı yağı,
    • 1 yemek kaşığı tereyağı,
    • 1 yemek kaşığı domates salçası,
    • 1 tatlı kaşığı biber salçası,
    • 1 çay kaşığı tuz (tuz miktarını salçanın tuz miktarına göre ayarlayın),
    • 1 çay kaşığı karabiber,
    • Çay kaşığının ucuyla kimyon,
    • 1,5 çay bardağı sıcak su,
    • Arzuya bağlı bir tutam maydanoz.

    Ayrı bir tencereye sıvı yağı, tereyağını ve kıymayı koyalım.
    Kaşıkla karıştırarak kıyma suyunu salıp çekene kadar kavuralım.
    Üzerine ince ince doğradığımız soğanları, havucu ve tuzu ilave edip kavurmaya devam edelim.
    Soğanlar yumuşayıp şeffaf renk alınca üzerine küçük parçalar halinde doğradığımız kırmızı kapya biberi, domates ve biber salçasını ilave edip kaşıkla karıştırarak 1 dakika daha kavuralım.
    Daha sonra üzerine 1,5 çay bardağı sıcak suyu ilave edelim.
    Kimyon ve karabiberi ilave edip bir taşım kaynatalım.
    Haşlanmış ve suyu süzülmüş karnabaharları derin bir tencereye alıp kıymalı harcı üzerine ilave edelim.
    Tencerenin kapağını kapatıp karnabaharlar yumuşayıncaya kadar pişirelim.
    Pişen yemeğimizi 15-20 dakika dinlendirelim.
    ve servis yapın.





                                                                    AFİYET OLSUN

    Tavuk Paça Çorbası

    Tavuk Paça Çorbası Tarifi İçin Malzemeler

    • 250 gr tavuk göğsü (haşlanıp küçük doğranmış ve soğumuş olmalı)
    • 1 çay bardağı yoğurt
    • 1 yumurta
    • 50 gr tereyağ
    • 2 yemek kaşığı un
    • 3 diş sarımsak rendesi
    • 1 tatlı kaşığı toz kırmızı biber
    • 2 yemek kaşığı sirke (arzuya göre)
    • 1 litre soğuk tavuk suyu

    Tavuk Paça Çorbası Tarifi Yapılışı

    Yoğurdu yumurtayı unu tencereye alıp çırpalım. Malzeme karışınca soğuk tavuk suyunu karıştırarak yavaşça ekleyelim. Ocağın altını açalım kısık ateşte ve karıştırmaya devam edelim 5 dk boyunca. Sarımsak ilave edelim. Etleri ilave edelim. Kaynayana kadar karıştıralım. Kaynamaya başlayınca eğer kıvamı koyu gelirse sıcak su ekleyin. 10 dakika kaynatalım. Tavaya tereyağını alalım erimeye bırakalım. Bu sırada çorbaya sirke ve tuz ilave edelim. Tereyağının içine toz biberi koyup kızdıralım. Çorbayı servis ederken kızdırdığımız biberle soslayalım.
    Öğlen yemeği için tavsiye menü ; Tavuk Paça Çorbası , Kıymalı Karnabahar , Keşkül-ü Fukara
    TARİFLER BİRAZDAN ...
    Açken Asla Yememeniz Gereken Besinler https://yemek.mynet.com/acken-asla-yememeniz-gereken-besinler-1159791
    #lezzetlerinefendisi nden tavsiye ; yemeklerde tuz kullanmayın tuz sağlığa zararlıdır. az da olsa kullancam diyorsanız sakıncası yoktur
    kahvaltı yapmayan kaldırsa çıtır çıtır simit ve epynir yanında çaya ne derseniz ?

    21 Şubat 2017 Salı

    bugünki kahvaltı önerimiz sucuklu yumurta :) tarife gerek var mı ? 

    Sütün Faydaları

    Süt tüketimi sağlık açısından çok önemlidir. Özellikle çocukların büyüme dönemlerinde düzenli olarak tüketmeleri hem iskelet sağlığına hem de uyku düzeni için faydalıdır. Sütü genelde çocukluğumuzda ve gençken daha çok tüketiriz. Maalesef yaşlandıkça tüketimini ihmal ederiz veya tamamen bırakırız. Halbuki sütün içerdiği vitaminler ve mineraller her yaşta insan için sağlığa ciddi katkılar sağlamaktadır. Bu yüzden süt tüketimi kesinlikle ihmal edilmemeli ve özellikle orta yaşlarda ve yaşlılık dönemlerinde daha fazla tüketilmelidir.
    Süt A ve C vitamini açısından zengin bir besin kaynağıdır. Bunun yanında önemli derecede kalsiyum ve potasyum içermektedir. Ayrıca protein ve demir gibi diğer maddeleri de içerir. Fakat çok farklı hayvanlardan elde edinilen sütün çeşitlerine göre çok zengin besin değerleri vardır
    Sütün genel anlamda sağlığa çok fazla katkısı vardır. Süt, büyüme döneminde olan çocukların kemik sağlığı için süt ve süt ürünü tüketimi çok önemlidir. Yetişkinler için ise özellikle cilt sağlığı başta olmak üzere birçok faydası vardır. Sütün içerdiği besinler kemiklere faydalı olduğu için yaşlılıktan kaynaklanan kemik hastalıklarına yakalanma riskini azaltır. Ayrıca yaşlanmadan kaynaklanan cilt hastalıklarına ve cilt sağlığına önemli katkı sağlamaktadır
    Süt Vücudu Zinde Tutar: Düzenli olarak spor yapanların vazgeçilmez besin kaynaklarının başında gelir. Antrenman sonrası düşük yağlı süt tüketimi iyi gelmektedir. Kaybedilen enerjinin yerine gelmesini sağlayacaktır. Bunun yanında kaslarda daha fazla kütle kazanmak ve istenmeyen yağları daha hızlı atmak için size yardımcı olacaktır.
    Süt Kemikleri Güçlendirir: Genel olarak düşük yağlı sütler bol miktarda kalsiyum içermektedirler. Ortalama bir bardak düşük yağlı süt tüketimi 299 miligram kalsiyum sağlamaktadır. Yani bu şu anlama gelir, çok güçlü kemik yapısı için vücudun gereksinim duyduğu kalsiyum miktarının %30’una tekamül eder. Kadınlar için kemik yapılarını güçlendirmede olağanüstü bir besin kaynağıdır. Aynı zamanda çocukların gelişmesine önemli katkı sağlamaktadır.
    Obezite Sorununu İçin Süt İyi Bir Çözümdür: Obezite sorunu maalesef artık büyük bir sorun haline gelmiş durumda.  Obezite sorununun bilinmesine ve çok az bir efor harcanarak sorunun önüne geçilebilmesine rağmen ihmal edilmektedir. Obezite için düşük yağlı sütler inanılmaz bir kurtarıcıdır. Hem çocuklarda hem de yetişkinlerde obezite sorunu ortadan kaldırmaya yardımcı olur.  Metabolizmayı kuvvetlendirirken doğal yollarla yağ yakmaya yardımcı olur.
    Süt Bağırsaklar İçin Faydalıdır: Düşük yağlı sütler bağırsak sağlığı için çok önemlidir ve az çalışan bağırsakları aktif hale getirmektedir. Kabızlık ve ishal şikayetlerini ortadan kaldırdığı gibi, gün boyunca enerjik olmanızı sağlar.
    Saç ve Diş Sağlığına Katkıda Bulunur: Düşük yağlı sütün yardımıyla sonsuza kadar sağlıklı saç ve parlayan gülümsemenin sahibi olabilirsiniz. Sütün içerdiği yüksek değerli besinler sağlıklı saçlar için hücreleri yeniler. Bunun yanında düşük yağlı sütler iyi bir kalsiyum deposu olduklarından dolayı diş sağlığına da katkıda bulunurlar.
    Kan Basıncını Kontrol Eder: Düşük yağlı süt çok miktarda potasyum ve magnezyum içermektedir. Bu durum da kan basıncını sağlıklı seviyede tutmaya yardımcı olmaktadır. Böylece felç geçirme riski azalır. Kalp sağlığı içinde günlük olarak düşük yağlı süt tüketimi önemlidir. Kan basıncını dengelediği için yüksek kan basıncından kaynaklanan kalp hastalıklarından da koruma özelliği vardır. Sağlıklı bir kalp için günlük olarak tüketilmelidir.
    Süt Kas Sağlığını Korur: Kasların yeniden inşa edilmesi için bol miktarda proteine ihtiyaç vardır. Bu yüzden antrenman sonrası bir bardak süt içmek kas sağlığını korumak için önemlidir. Bu uygulama antrenman sırasında kaybedilen besin ve enerjinizin yeniden geri gelmesine yardımcı olacaktır.
    Kilo Vermeye Yardımcı Olur: Düşük yağlı süt tüketimi özellikle kadınların daha hızlı kilo vermelerine yardımcı olabilir. Meyve yerken ve akşam yemeklerinden sonra veya sabah aç karında bir bardak süt tüketimi, hem bağırsakların hareketi sağlayacak, hem de gereksiz yağların yakılmasında size yardımcı olacaktır.
    Süt Stresle Mücadelede Etkilidir: Stresle mücadelede süt önemli bir yardımcıdır. Gün içerisinde içilen bir bardak süt kasların gevşemesine ve yatıştırıcı bir etki sağlamasına neden olur.  Ayrıca yorgunluğu gidererek, yorgunluktan kaynaklanan stresi ortadan kaldırır.

    Keçi Sütünün Faydaları:

    Keçi sütü belkide faydaları bilinmediği için çok fazla tüketilmeyen süt ürünleri arasında bulunur. Keçi sütünün çok az yan etkileri vardır ve geniş bir yelpazede insan sağlığına fayda sağlamaktadır. Keçi sütünün faydalarından maksimum derecede yararlanmak için çiğ olarak tüketilmesi tavsiye edilmektedir.
    • Keçi sütü iltihaplara karşı çok etkili bir besindir, bağırsak enfeksiyonlarına karşı diğer süt ürünlerine göre çok daha fazla etkilidir.
    • Sindirim sistemi için çok faydalıdır. Diğer süt ürünlerinin neden olduğu bakteri sorununa keçi sütü neden olmaz.
    • Keçi sütü insan sütüne içerik bakımından daha yakındır. Bu yüzden hazmı kolaydır, mideyi yormaz.
    • Kalsiyum açısından zengin olduğu için çocuklarda ve yetişkinlerde kemik sağlığı veya iskelet sağlığı için önemlidir. Yaşlanmadan kaynaklanan kemik hastalıklarına yakalanma riskini azaltır.
    • Zayıflamak isteyenlerin tercih etmesi gereken bir besindir. Yağ yakma ve bağırsakları çalıştırma noktasında önemli rol oynar.
    • Bağışıklık sistemini güçlendirici mineral ve vitaminler içerir
    • Enerji verir, özellikle antrenmanlardan sonra kaybedilen enerjiyi getir getirebilir.

    Sütün Zararları: Sütün birçok farklı çeşiti vardır, yağlı, yağsız, pastörize edilmiş ayrıca keçi sütü, inek sütü gibi birçok farklı hayvandan elde edilmektedir. Bu süt çeşitleri de haliyle farklı maddeler içermektedirler. Bu yüzden genel anlamda hangi sütün ne tür zararları olduğunu söylemek çok zordur. Fakat genel anlamda sütün herhangi bir zararı yoktur. Sütün bazı durumlarda zararları olduğu söylenebilir. Bunlar;
    • İnek sütünün aşırı tüketimi gaza neden olabilir.
    • Aynı şekilde fazla tüketimden dolayı karın kramplarına sebep olur.
    • Kusmaya veya mide bulantısına nadiren de olsa neden olduğu söylenmektedir.
    • Genelde sindirim sitemlerine şişme ve şişkinlik rahatsızlıkları verir. Bunların dışında sütün herhangi bir yan etkisi tespit edilmemiştir.




    sabah sütünüzü içmeyi unutmayınız
    evet akşam yemeğinin üstüne ne iyi gelir ? tabiki bol köpüklü Türk kahvesi #lezzetlerinefendisi nin önerisidir
    #LEZZETLERİNEFENDİSİ NDEN ÖĞÜT ; AKŞAM YEMEĞİNDE SU İÇMEYİ UNUTMAYINIZ SU HER YEMEKLER DE İÇİLMELİDİR

    Portakallı Haşhaşlı Rulo Pasta Tarifi

    Malzemeler:


    Pandispanya için;
    • 4 yumurta
    • 1 çay bardağı toz şeker
    • 1 çay bardağı un
    • 2 yemek kaşığı portakal suyu
    • 2 yemek kaşığı sıcak su
    • 1 portakal kabuğu rendesi
    • Yarım çay bardağı nişasta
    • 1 paket vanilya
    • 1 çay kaşığı kabartmatozu
    • 2 yemek kaşığı mavi haşhaş tohumu
    Kreması için;
    • 2 yumurta sarısı
    • 1 çay bardağı toz şeker
    • 1 paket vanilya
    • 2 yemek kaşığı un
    • 2 yemek kaşığı nişasta
    • 2 su bardağı süt
    • Piştikten sonra 1 paket toz olarak krem şanti

    Hazırlanışı:


    1. Krema için; Vanilya ve krem şanti hariç diğer malzemeleri bir tencereye koyup sürekli karıştırarak pişirin.
    2. Altını kapatıp vanilyayı ekleyin biraz soğuyunca krem şantiyi toz olarak ekleyip çırpın ve kıvamına göre sütte ekleyebilirsiniz.
    3. Pandispanya için; yumurta sarısı ve beyazlarını ayırın.
    4. Yumurta sarılarını şekerle rengi açılana kadar iyice çırpın.
    5. Diğer malzemeleri de ekleyip çırpın ayrı bir kapta yumurta beyazlarını iyice köpürtene kadar çırpın.
    6. Sonra yumurta sarılı karışıma 3 seferde köpürmüş yumurta beyazlarını hafif hafif ekleyin havasını kaçırmadan karışıma yedirin.
    7. Yağlı kağıt serili fırın tepsisine döküp 170 derecelik fırında kürdan temiz çıkana kadar pişirin.
    8. Dikkat edin çok pişip kurumasın sıcakken rulo olarak sarıp biraz bekletin.
    9. Önce ortadan ikiye kesin sonra 6 eşit parçaya bölün.
    10. Her bir dilime krema sıkıp rulo sarın kenardaki fazla kremayı alın.
    11. Üzerine krema sıkıp ince küçük portakal dilimleri koyabilirsiniz.




                                Afiyet olsun.

    Karnıyarık Tarifi

    Karnıyarık Tarifi İçin Malzemeler

    6 adet patlıcan.

    Patlıcanları Yağlamak İçin:

    Sıvı yağı.
    İçi İçin:

    250 gr kıyma,
    3 adet domates,
    2 adet soğan,
    Yarım demet maydanoz,
    Sıvı yağı,
    3 adet sivri biber,
    Karabiber,
    Tuz.
    Sosu İçin:

    2 su bardağı su,
    2 yemek kaşığı domates salçası,
    1 çimdik tuz.
    Üzeri İçin:

    Domates,
    Biber.


    Karnıyarık Yapılışı

    Patlıcanları alacalı soyalım.

    Patlıcanların uçlarını ayırmadan ortadan çok derin olmayacak şekilde keselim.

    Tuzlu su da bekletip daha sonra patlıcanları kurulayalım.

    Patlıcanları fırça ile sıvı yağ ile yağlayalım.

    Önceden ısıtılmış 200° fırında patlıcanlar yumuşayana kadar pişirelim.

    İçi için; biberleri ve soğanları ince ince doğrayalım.

    Sıvı yağda soğanları, biberleri ve kıymayı kavuralım.

    Kıyma pişince rendelenmiş domatesleri, tuzu, karabiberi ve ince kıyılmış maydanozları ilave edip suyunu çekene kadar pişirelim.

    Patlıcanları kestiğimiz yerlerden açalım ve içlerini kıymalı harçla dolduralım.

    Patlıcanların üzerini biber ve domates dilimleri ile süsleyelim.

    Bir kaba suyu, salçayı ve tuzu koyup iyice karıştıralım ve patlıcanların üzerinde gezdirelim.

    ve fırına koyalım sonra sunumu hazır



    AFİYET OLSUN